Hofstede'e göre kültürel boyutları bilir

Kısaca kültürel boyutlar modeli

Araştırmalarda “kültür” kavramına ilişkin pek çok tanım ve model bulunmaktadır. Hollandalı Gerard Hendrik Hofstede, kültürü basitleştirilmiş haliyle “zihnin yazılımı” olarak tanımlıyor.

Kültürel boyutlar modeli Hofstede'e kadar uzanır. İnsanların zaman içinde sabit kalan ve davranışlarını etkileyen bölgesel ve ulusal özelliklere sahip olduğunu gösterdi. Bu kültürel kalıplara kültürel boyutlar adını verdi. Farklı kültürler altı farklı boyut kullanılarak tanımlanabilir ve ayırt edilebilir.

Onun modeli birkaç yıl süren bir çalışmaya dayanmaktadır. Hofstede, teknoloji şirketi IBM'in 40 ülkeden 60.000 çalışanıyla kültürleri ayrıştırmak ve böylece daha iyi karşılaştırmalar yapmak için kullanılabilecek boyutlar geliştirdi.

Başlangıçta model yalnızca dört boyutu içeriyordu: “güç mesafesi”, “bireycilik ve bireysellik”. Kolektivizm,” “Erkeklik VS. Kadınlık” ve “belirsizlikten kaçınma”. Daha sonra iki boyut daha eklendi: "uzun vadeli yönelim" ve "zevk".

Ayrıntılı olarak kültürel boyutlar

Burada bir kültürü oluşturan altı boyutu açıklıyoruz. Bu bireysel kültürel boyutların her biri ayrı ayrı değerlendirilebilir. Bu şekilde kültürel farklılıklar ve benzerlikler ortaya çıkar.

Güç mesafesi

Bu boyut, bir kültür içerisinde güç dağılımının kabulünü açıklamaktadır. Güç mesafesinin yüksek olduğu kültürler güçlü hiyerarşileri kabul eder; organizasyonlarda kararları yöneticiler verir. Bu kararlara itiraz edilmeyecektir. Güç mesafesi düşük olan kültürler düz hiyerarşilerle karakterize edilir; İnsanların birbirleriyle “göz hizasında” tanışma olasılıkları daha yüksektir.

Bireycilik

Bu boyut, bir kültürdeki insanlar arasındaki ilişkilerin gücünü açıklar. Bireyci kültürlerde bağ nispeten gevşektir; burada odak noktası bireydir. Ancak kolektivist kültürlerde odak noktası kolektiftir. Sadakat, şefkat ve uyum önemli özelliklerdir.

Erkeklik

Bir kültürün klasik cinsiyet rolleri ayrımını ne ölçüde kabul ettiği bu boyutta tartışılmaktadır. Bu mutlaka cinsiyet rolleriyle ilgili değildir. Eril kültürlerde roller açıkça atanır, ancak dişil kültürlerde roller kolaylıkla değiştirilebilir. Ayrıca eril kültürler statü, güç ve prestijle, dişil kültürler ise ilgi ve empatiyle karakterize edilir.

Belirsizlikten kaçınma

Bu, bir toplumun risk almaya ve yenilenme ve yeniliğe katılmaya ne ölçüde istekli olduğunu inceler. Belirsizlikten kaçınma düzeyi yüksek olan kültürler, denenmiş ve test edilmiş kalıplara güvenmeyi tercih ederler. Kurallar ve yönergeler aracılığıyla belirsizliği en aza indirmeye çalışırlar.

Uzun dönemli uyum sağlama

Bu boyut, bir kültürün uzun vadede planlama ve düşünme eğiliminde olup olmadığını veya kendiliğindenlik ve kısa vadeli düşünme ve eylemlerle mi karakterize edildiğini açıklar.

Hoşgörü (zevk)

Son boyut ise bir kültürün her insanın kendini gerçekleştirmesini ne kadar kabul ettiğini ifade etmektedir. Yüksek değerlere sahip bir kültürde, dışlanmış gruplar veya “Ortalama” olmayan insanlar kabul edilir; özgürlük önemli bir değer olarak kabul edilir. İfade düzeyinin düşük olduğu kültürlerde durum böyle değildir; katı düzenlemeler geçerlidir.

Bundan ne gibi içgörüler elde edilebilir?

Orta ve Güney Amerika ülkeleri ile Asya ülkelerinde güç dağılımındaki dengesizliğin yüksek olduğu kabul edilmektedir. Kuzey ve Orta Avrupa ülkeleri ile İngilizce konuşulan ülkelerde güç mesafesi düşüktür.

Bireyci toplumlar istisna olma eğilimindedir. Yüksek derecede bireyciliğe sahip kültürler öncelikle ABD, Batı Avrupa ve Avustralya'da bulunur. Kolektivizmin, Japonya, Asya'nın büyük bir kısmı, Güney Amerika, Afrika ve Arap dünyasının büyük bir kısmı gibi güç mesafesinin büyük olduğu ülkelerde bulunma olasılığı daha yüksektir. Demokrasi ve serbest piyasa ekonomileri çoğu zaman bireyci yaklaşımlara ve ideolojilere dayanmaktadır. komünist veya sosyalist sistemlerin kolektivizmin siyasi etkisine sahip olma olasılığı daha yüksektir öyle.

Avrupa'da Almanya ve Büyük Britanya erkeksi olarak kabul edilirken, örneğin İsveç, Danimarka ve Rusya daha kadınsı görülüyor.

Belirsizlikten kaçınmanın yüksek olduğu toplumların üyeleri (ör. B. Almanya, Rusya, Meksika) analizler ve planlar yardımıyla bilinmeyeni veya belirsiz olanı öngörülebilir ve kontrol edilebilir hale getirmeye çalışmaktadır.

Uzun vadeli odaklı bir kültür örneğin Çin'dir. Odak noktası kişisel ilişkiler kurmaya odaklanıyor. Uzun vadeli ilişki ağları.

Hem çalışmanın yaklaşımı hem de kültürel boyutların sonuçları son yıllarda tartışmalı bir şekilde tartışılmaktadır. Evrenselci yaklaşım ve tek tek ülkelerin puanlara indirgenmiş sonuçları Beşeri bilimler ve kültürel çalışmalar temsilcileri ve kültürlerarası eğitmenler kafa karıştırıcı.

Ancak kültürel boyutlar modeli temel materyal, birçok farklı gösterge ve çeşitli göstergeler sunmaktadır. Eğitim alanına veya özel ve profesyonel yaşamdaki kültürlerarası etkileşim durumlarına yönelik değerlendirme seçenekleri bağlamlar. Uluslararası GLOBE çalışması (Küresel Liderlik ve Örgütsel Davranış Etkinliği) de çalışmanın ana kısımlarını ve sonuçlarını doğrulamaktadır. Kültürün organizasyonların liderliği ve yönetimi üzerindeki etkisi ile ilgilenmektedir.

Her model gibi kültürel boyutların da farklı kültürlerin daha iyi anlaşılması ve sınıflandırılması için bir rehber görevi görmesi amaçlanmaktadır. Ancak her zaman olduğu gibi istisnalar vardır ve tüm boyutlar evrensel olarak uygulanamaz.